Bugün ben size, “Mustafa kardeş Bafra’ya dönerken ceza yiyecek, Candan Kardeş bugün evine misafir gelecek ve müjdeyi paylaşacak, Anıl Üniversite Sınavlarda Türkiye birincisi olacak” desem ve bunların hepsi gerçekleşse acaba benim hakkımda ne düşünürdünüz? “Hımmm Evet Pastor Orhan gerçekten Tanrıdan vahiy alıyor ve bu dediklerinin hepsi tek tek çıkıyor, deyip sanırım o zaman vaazlarımda sizlerin yapmasını ve yapmamasını istediği şeyleri Kutsal Kitaptan size bildirdiğimde bu sözlere daha çok dikkat eder ve uymaya çalışırdınız, çünkü benim içinde böyle, sizlerden birisi gelip bana bu sözleri anlatsanız ve bunlar harfiyen çıksa bende aynen öyle düşünürdüm ve sizin her sözünüzü can kulağı ile dinler bu sözlere göre hayatımı devam ettirmeye çalışırdım, Ama bu dediklerimin biri olmazsa, o zaman sadece kafadan atan, Tutarsa tuttu, Tutmazsa şaka yapmıştım derim ve konuyu geçerim diye kapatırdım,
Evet bugunkü okuduğumuz bölümdede böyle bir ön bildiri var Ancak bu olay hakkında 4. ön bildiri İncilin Matta bölümüne göre Mesih 4. defa öleceğini ve tekrar dirileceğini bildiriyor, Daha önce 3 defa bu olay bildirmişti,
Yüksek yerlerdeki kötü
Haçlanmadan önce 3 tane olay olduğunu yine okuduğumuz bölümlerde görmekteyiz,
a)Sanhedrin’in düzeni (3-5) Yani yüksek din kurulu toplanıyor
b)Beytanya’daki yağlama (6-13) Kadın tarafından
c)Yahudaya İsa’ya ihaneti için öneri götürülmesi (14-16). Para ile Rabbe ihanet
Din adamları bir çok kereler İsa’yı tutuklatmaya çalışmışlardı. Bu kez artık hadise gerçekleşiyordu. Kilit isim Kayafa idi. Mesih’in izlenmesinin uzun vadede kendi yetkilerine sorun getireceğini düşünerek böyle bir karara öncülük etmişti. Yuhanna 11:49-50’ye bakılırsa “Hiçbir şey bilmiyorsunuz. Bütün ulus yok olacağına, halk uğruna bir tek adamın ölmesi sizin için daha uygun. Bunu anlıyor musunuz?” diyerek Sanhedrin’i İsa konusunda kışkırtıyordu.
İnsanlar tuzak kursalar da aslında “Tanrı kuzusu, fısıh kurbanı olarak hazırlanan Mesih” Tanrı’nın planı doğrultusunda kendisinin de önceden bildirdiği şekilde haça gitmesi gerekiyordu. İnsanlar kendileri bunu sağlayıp O’ndan kurtulduklarını düşünüyorlardı. Yuhanna 1:29’a göre “dünyanın günahını kaldıran kurban kuzusu olarak” zaten ölüm için hazırlanıyordu. Ve zaten Mesih bunun için başta özellikle altını çizmek istediğim şey buydu Mesih öleceğini biliyordu, Mesih Kurban olduğunu biliyordu ve kurban olarak dünyaya geldiğini biliyordu?Yaglanması
Önderler O’nun sonunu hazırlama gayreti içindeyken bir başkası Mesih’in ölümüne bir başka türlü hazırlanıyordu.“Meryem, çok değerli saf hintsümbülü yağından yarım litre kadar getirerek İsa’nın ayaklarına sürdü ve saçlarıyla ayaklarını sildi. Ev yağın güzel kokusuyla doldu” (Yuhanna 12:3).
Luka’ya göre günahkar bir kadın tarafından yağlanıyordu İsa (Luka 7:36-38).
Luka’da zaman biraz daha önce gösteriliyor. Yağlama İsa’nın Beytanya’ya ilk vardığı zamanda oluyor burada. Yani Fısıh’tan altı gün önce. Matta’da iki gün önce, Markos’ta da olay iki gün önce oluyor (Markos 14:1). Aslında Yuhanna zamanı tam net veriyor. Diğerleri “İsa Beytanya’da iken” diyorlar.
Matta özellikle Zeytin dağı vaazlarından sonra bunu gündemine alması özellikle “kurban kuzusu” olarak Mesih’in ölüme hazırlanmaya başlamasını belirtmek amaçlıdır.
Sevgi armağanı
Mesih Beytanya’da Meryem, Marta ve Lazarın evinde kaldı. Arkadaşlarıydı. Lazarın ölümden diriltilmesi sonucu bir şükran yemeği de olabilir, kısacası bir yemek verdiler İsa onuruna. Çok çok pahalı bir yağ sürüldü kendisine.. Öğrenciler eleştirdiğinde ise Mesih’in cevabı çok netti; “ kadın bu güzel kokulu yağı, beni gömülmeye hazırlamak için bedenimin üzerine boşalttı”(Matta 26:12)
Öğrencilerine ölümüne ilişkin söylediklerinden öğrenciler doğru dürüst bir şey anlamamışlardı. Ama bu kadın ne olacağının bilincindeydi.
Kadın bunu nasıl anlamıştı? Hatırlıyormusunuz Mesih bir gün bir köye ziyarete gider ve orada iki kız kardeşin evi vardır, isimleri Neydi? Evet Marta ve Meryem peki o kızkardeşlerden biri ne yapmıştı_ Biri evin işleri ile uğraşıyordu, koşturup duruyordu, Meryem ise her işini bırakmış, önce Rab, Önce Rabbin işi, çünkü Rab birazdan o evden ayrılacak ve gündelik işlerini yapmaya zaten çok vakti olacaktı, ve böyle bir muhteşem fırsat varken Marta isanın dizinin dibinde oturmuştu.
Luka 10:39’da Rab İsa ne söylüyorsa dizinin dibinde oturan Meryem çok dikkatli bir biçimde dinliyordu.
Tıpkı 270 Nolu ilahide olduğu gibi,
Fakat önce onun krallığını
Ve salahını arayınız.
Ve ihtiyaçların karşılanacak.
Halelu, haleluya!
İnsan yalnız ekmek ile yaşamaz
Fakat Alah’ın ağzından
Çıkan her bir söz ile de yaşar.
Halelu, haleluya!
Lazar’ın ölümü olayında yine Meryem
Yuhanna 11’deki “Rab, eğer burada olsaydın kardeşim ölmezdi” tarzındaki sözleri söyleyende yine Meryemdi. Ne zaman Meryem’i görsek Mesih’in dizinin dibinde, O’na ibadet edip öğrenirken görüyoruz.
Yuhanna 11:27-33 OKU ve Yorum Yap
1- Marta Mesihi bırakıp Meryemi çağırıyor,
2- Meryem herişini bırakıp koşarak Mesih’e geliyor
3- İsa başka yere gitese Meryem peşinden geliyor (Martayı göremiyoruz)
4- Tüm bunların ödülüde Mesih Meryemin üzülmesine çok acıyor.
Evet işte okuduğumuz bu ayetlerde o kadar değerli yağı Mesih’in ayaklarına döken Bizim meshur Meryemdi, Hep Rabbin pesinde olan, her an Rabten huzur alan ve bunun ödülü olarakta, Rabbin begenisini sevgisini, hatta hatta Rabbi ağlatacak kadar sevilen bir insan olmuştu, ve buna karşılık pek çok şeyle ödüllendirilmişti, istekleri gerçekleştirilmişti, Kutsal Kitapta gerçek ve saglam bir imanlı olarak adı geçmişti,
Hımmm enteresan bir kelime kullandım Kutsal Kitap’ta adı geçmişti dedik, noelde yaptığımız zaman makinasını, eski binamızdan buraya taşınırken onuda getirdik, haydin zaman makinesina binip Mesih’in Kralların Kralının yasadığı döneme gidelimmi, ve orada matta, markos, luka ve Yuhannayla tanısıp, bizimde hayatlarımızı yazmasını isteyelimmi? Diyelimki istedik ve biz o dönemde kaldık, ve 2000 Yıl sonra Agepe Kilisesinde vaazda sanırım bizlerden çok bahsedilirdi.
“İncilde ismi geçen Orhan diye biri vardı, ve bu Orhan Rab onun için canını verdiği halde, Rab onu tüm günahlarından arındırdığı halde, Sonsuz hayatını garanti altına aldığı halde yinede hiç güzel bir şey yapmayan adamdı, Birçok kez yalan konuşuyordu ve bunuda sanki o kadar iyilik yapan, lütfuyla karşılıksız kurtaran Rabbinin görmeyecegini sanarak, veya AMANNNN görsede banane diyerek yaptı, Orhan Yuhanna 11 bölümdeki Martadan daha çok dünyasal işleri ile ilgiliydi, o Rabbin huzuruna hiç gelmiyordu bile, Orhan Komşusunu kendisi gibi sevmiyordu Rabbi emrettiği halde, Orhan bunu yaptı, Orhan bunu yaptı, …………….. bu liste uzar gider, Sanırım Yahuda iskaryot sadece bizden bir adım daha kötüdür, Yani hiç değilse biz 30 gümüşe satmadık, ama diğer ne kadar kötülük varsa hep buraya yazılırdı ve sanırım çok utanç duyardık.”
Neyse o yaptıklarımın incilde yazılması beni oldukça ürküten bir şeydir, onun için bu konuda daha fazla durmadan devam edelim, Ve konumuzu hatırlayalım, Meryem Mesih’in her şeyden önemli olduğunu kavramış bilmiş, ama öğrenciler henüz kavrayamadığı için bu yağı niye döktünüz diye kızmışlardı, ve bununda cevabını almıştık, Çünkü Meryem heran Rabbin dizinin dibinde olduğu için (dua ettiği için, Kutsal Kitap okuduğu için) anlamıştı, işte Mesih’in Bugün hala bir çok ruhsal konuları anlamadığımızı düşünüyorsak o zaman hemen yapacağınız şey Mesih’in dizinin dibinde oturmak yani Müjdesini, Tanrı Kelamını çalışmak ve sürekli dua etmek size bütün bilmediklerinizi açmak için yeterli olacaktır.
Bazen “keşke falan kişi kadar iyi Kutsal Kitabı bilsem” diyoruz. Ama bütün boş zamanımızı televizyon izlemek, sürekli konuşmak ya da futbol ligleri veya magazin dergileri ile harcarsak nasıl öğrenebiliriz?
Her şey Mesih için (Hem Mesihten Öğrendi, Hemde Mesih’in dediklerini uyguladı)
Markos’a göre Meryem bu çok çok özel parfümü (14:3) kırıp tamamını Mesih’in ayaklarına dökmüştü.Yani burada yalnız Mesih İsa öğrenmek için zamanını vermedi. Yalnız Mesih’le vakit geçirmedi, O’nu anlayarak dinleyip, söylediklerini yaşamına aldı. Hem Mesih İsa’nın demek istediklerini tam anladı hem de anlayıp yaşamını İsa’ya sundu. Bunu en pahalı belki de sahip olduğu en değerli varlığını sunmakla gerçekleştirdi.Ya biz? Zamanımızı, paramızı, işlerimizi, eğlencemizi, hobilerimizi ne kadar Mesih uğruna, O’nun önüne sunabiliyoruz?
Anılma
“Size doğrusunu söyleyeyim, bu Müjde dünyanın neresinde duyurulursa, bu kadının yaptığı da onun anılması için anlatılacak” (Matta 26:13).
Bergama Kilisesi kalıntılarını gezerken orada zamanının muhteşem bir yapıtı olan bir tapınak vardı, Tiraniyus krala özel yapılmış bir tapınaktı, ve o tapınak yapılmasının bir sebebide unutulmamak içindi, Bu Tapınak bizim ülkemizde ve o kral bizim ülkemizde yaşadı, samimi olarak bu kralı ve bu kralın hayatı hakkında bir şeyler biliyormusunuz? Veya ne kadar şey biliyorsunuz? Dünyada nice kıralar, büyük insanlar unutulmamak istediler ve büyük anıtlar, heykeller diktiler, yapılar yaptırdılar. Ama yine de unutuldular.
Oysa burada olan hadise ile bu kadın hem kendisinin unutmayacağı, hem de başkalarının kendisini unutmayacağı bir olaya imza atmış oldu. En önemliside Rab Tarafından hatırlanan sevilen, uğruna göz yaşı dökülen bir kadın oldu, Bugün Tiranyus adında pek insan bulmak mümkün değil ancak Meryem adında çok fazla insan bulmak mümkün. Peki bu Meryem ne yapmıştı? Bizden fazla ne yapmıştıki bu kadar ünlü oldu? Bu kadar özel oldu, hayır hiçbirşey yapmadı, sadece hepimizin yapabileceği kadarını yaptı, Rabbin dizinin dibinde oturdu ve her şeyini Rabbe sunabilecek kadar cesur oldu, Rabde onu ziyadesi ile bereketledi,
“Canını kurtarmak isteyen onu yitirecek, canını benim uğruma yitiren ise onu kurtaracaktır”(Matta 16:25-26).
Eh her iyinin birde kötüsü vardır, buraya gelmişken ve yahuda Efendiden bahsedilmişken iki kelimede ona edelim. Birde Yahuda’yı düşünün ihanet karşılığında 30 gümüşe razı olup bütün hayatının mahvına yol açmıştı ( Matta 26:14-17). “İnsanoğlu’na ihanet edenin vay haline! O adam hiç doğmamış olsaydı, kendisi için daha iyi olurdu” (Matta 26:24).
Muhtemelen Yahuda yanlış beklentilerinin kurbanı oldu. O Tanrı krallığını yeryüzü krallığı olarak düşünüyordu ve bu nedenle Mesih’in beklenilen olmadığını düşünerek böylesi bir tuzağa düştü.
Günümüzde bir çok kilise üyesi de ne yazık ki Mesih’i tam olarak tanımama ya da yanlış tanıma gibi büyük ve hatta dönüşü olmayan bir tuzağa düşmektedir. Veya Mesih’i şahsi menfaatleri için kullanmaya çalışıp hayatlarını mahvettiler,
Bizler öyle olmayalım kardeşlerim, Rabden aldığımızı Rabbe sunmaya hazır olalım, o bizden vermemizi değil, vermeye hazır olmamızı istiyor, her şeyden önce onun krallığının peşinde olmamızı istiyor, Ona bakmamızı dizinin dibinde oturmamızı ve devamlı onunla bir ilişki içinde olmamızı istiyor, Mesih Meryem için ağladı ama sizin için, benim için canını verdi,
Luk 12:29 `Ne yiyeceğiz, ne içeceğiz?’ diye düşünüp tasalanmayın.
Luk 12:30 Dünya ulusları hep bu şeylerin peşinden giderler. Oysa Babanız, bunları gereksindiğinizi bilir.
Luk 12:31 Siz O’nun egemenliğinin ardından gidin, o zaman size bunlar da verilecektir.
Luk 12:34 Hazineniz neredeyse, yüreğiniz de orada olacak.
Dua edelim :
Yerin ve göğün yaratanı Yüce, Yüce, Yüce olan Rab seni övüyoruz yaptığın harikalar için, Meryem için ağlayıp, bizim için canını cerdiğin için, Sana yalvarıyoruz Senin lütfuna layık yaşabilmemiz için bize güç ver, Senin lütfunla bir hayat sürmek, senin dizinin dibinde oturmak ve senden öğrenmek istiyoruz, Çünkü senin yolların adildir, Seni istiyoruz, seni yüreğimizde hakim olmaya davet ediyoruz. Seni seviyoruz ve sana Tapıyoruz. Mesih İsanın Kutsal Adıyla.